Merhaba değerli Okuyucularım bu hafta yine Ünlü bir Balıkesir yemeğimiz olan ‘’Tirit Yemeğinin ’’ tarihi yolculuğunu anlatacağım;
Türkülerden aşina olduğumuz tirit, Orta Asya kültürü taşıyan bir yemektir.
Balıkesir’de düğün yemeği olarak bilinen Tirit aşağı yukarı her yörede kendine özgü bir tarifi olsa da hepsinin ortak yönü et suyuyla ıslatılmış pide/bayat ekmek/yufka içermesidir.
Anadolu mutfağında pilav, keşkek ve çorbadan sonra en yaygın ve çeşidi bol yemekler arasında tirit yer almaktadır.Anadolu’da tiridin ve çeşitlerinin bu derece yaygın olmasının sebebi biraz da dinseldir. Ekmeğin “nimet” olarak kabul edildiği Anadolu’da, ekmeği israf etmenin günah sayılması, Allah’ın kuraklıkla yoklukla insanları sınayacağından duyulan korku ve çekinme bayat ve kuru ekmeği değerlendirmeyi elzem kılmıştır. Tirit bu noktada ekmeğe duyulan şükrün ve hürmetin yemek çeşidine dönüşmüş halini oluşturmaktadır. Anadolu’da, kuru bir şeyin sulu bir şeyle -lezzetli bir et suyu ile- ıslatılma tekniğinin genel adı tirittir. Tirit özel bir teknik olup, ismini sadece yapımında kullanılan etten değil, et suyunun üzerine döküldüğü ekmekten de alabilmektedir. Derviş sofralarının tekke mutfaklarının da başyemeklerinden biri olan tiridin Anadolu’daki hikâyesine baktığımızda baş aktörünün ekmek ; ekmeği lezzetli et suyu ile onurlandırmak suretiyle yapılması tiridin ekmeksiz olmayacağı gerçeğini de ortaya koymuştur. Anadolu’da Ekmek sayesinde kimlik bulup işlev kazanan tiritlerden biri de tandır ekmeği ile yapılan tirittir. Balıkesir de tirit gündelik hayatın içinde önemli yer teşkil ederek düğün cenaze, sünnet, hac uğurlama, mevlitler, bayramlarda kurulan sofraların başyemeği olmuştur. Balıkesir de tandır ekmeksiz tirit tiritsiz de geçiş dönemi törenleri, bayramlar düşünülmez olmuştur. Çemen tiridi, soğan tiridi, kafa (kelle-paça) tiridi et tiridi tavuk tiridi gibi çeşitlerinin yanı sıra tirit toplumsal onayın, küslüğü gidermenin, rızalık alıp helalleşmenin sembolü olmuştur.Balıkesir ilçesinin mutfak kültürünün önemli bir parçası olan tirit yemeğinin yapılışı ve çeşitleri kadar toplumsal açıdan uzlaştırıcı işlevlerine de değinilecektir.
Yapılış amaçlarına göre bölgelere özgü tirit çeşitleri bulunmaktadır. Anadolu coğrafyasında tiritleri ile tanınan başlıca şehirler arasında Kastamonu, Şanlıurfa, Konya, Kütahya, Kars/Ardahan yer almaktadır. Tarifleri, isimleri ve yapılış amaçları farklı olsa da Anadolu’da yapılan tirit çeşitlerine bakıldığında ekmeğin, etin, kemik/ et suyunun girmediği tirit hemen hemen yok gibidir. Anadolu mutfağında Kastamonu’nun Kel Simit tiridi gibi ismini üzerine döküldüğü ekmekten alan tiritlerin yanı sıra, ismini yapıldığı malzemeden alan -çemen tiridi, soğan tiridi, tavuk tiridi, tavşan tiridi, kaz tiridi gibi- tiritler de vardır. Bu noktada Anadolu mutfağındaki tiritleri yapılış amaçlarına göre iki grupta toplamak mümkündür. İlk Grubu, günlük öğünü savmak amacıyla, bayat ve kurumuş ekmekle yapılan tirit çeşitleri oluşturmaktadır. Ekmeğin “nimet” olarak kabul edildiği kültürümüzde, ekmeğe duyulan saygı ve israf edilmemesine dair gösterilen hassasiyet, tiridin hem teknik hem de yemek olarak sofralarımızın ana yemeği olmasını sağlamıştır.Anadolu’da tirit çeşitliliğinin sebebini, Anadolu insanının ekmeğe duyduğu hürmetle açıklamaktadır: “Tiridi aslında Konya’da Kastamonu da bir yemek olarak bilebilirsiniz. Anadolu mutfağında bu derece çok tirit çeşidinin bulunması ekmeğe duyulan hürmetin bir sonucu olsa gerek. Bayat ekmeği çöpe atmak tam aksine değerlendirme isteği son derece kolay yalın ve lezzetli tiritlerin Anadolu mutfağında yerini almasını sağlamıştır. Kimileri o şehrin ana yemeği olurken kimileri de günlük öğünü savmak amacıyla mutfağımızda yer bulmuş damağımızda lezzetiyle yer edinmiştir”.Anadolu insanı için ekmek kutsal bir değere sahiptir. Tanrısal bir nimet olarak görülüp, her zaman derin bir saygı ve hürmet gösterilmiştir. “Örneğin ekmek çöpe atılmaz ve eğer yere düşerse, yerden alınır, öpüp alına konur ve kimsenin ayak altında ezemeyeceği bir köşeye kaldırılır.”Anadolu’da ekmek sofra kültürümüzün en önemli demirbaşlarından biridir. Sofrada yensin ya da yenilmesin ekmeğin bulunması önemlidir. Makarnayı, pilavı ekmekle yemeyi seven Anadolu insanı için tirit, ekmeğin ana yemek olmuş halidir. Bu nedenle Anadolu’da tirit ’in halk arasındaki bir diğer adı ekmek aşıdır. Anadolu’da yaşanan uzun süren savaşlar, elde bulunanı muhafaza etmeyi doğru şekilde kullanmayı zorunlu kılmıştır. “Çoğumuz bir yemek olarak bilse de Anadolu’da yüz yıllardır süre gelen bizim mutfağımızın temellerini oluşturan en geleneksel yemek tekniklerimizden biri tirittir. Tirit aslında kuru bir şeyin sulu bir şeyle ıslatılmasıyla ortaya çıkan ve Anadolu'da oldukça sık kullanılan tekniğin adıdır. Tirit, bayat ekmeğin değerlendirilmesi için bulunmuş, geliştirilmiş muhteşem çözümün ortak adıdır”. Anadolu’da, bayat ekmeği değerlendirmek günlük öğünü savmak amacıyla kuru/ bayat ekmeğin üzerine yağ, salça, et suyu gibi ekmeği yenilebilir kılacak lezzetli bir harcın dökülmesiyle yapılan Papara da yapımında tirit tekniğinin kullanıldığı bir tür yemektir. Bu sebepledir ki, tirit halk arasında bayat ve kuru ekmeğin “yemek olarak” değerlendirilmesini sağlayan özel tekniğin adı olmuştur. Bu durum Tiridin, Anadolu’da; (ekmek) aşı, papara, ıslama, bandı bandı, batırma, yağlama, tutturma, ovalama şeklinde değişik isimlerle anılmasının da açıklamasını oluşturmaktadır . Tiridi toplumun göz önünde, uzlaştırıcı yapan, herkesi aynı sofra başında buluşturması ve aynı kaptan yenilmesidir. Bu durum kimsenin diğerinden bir farkının olmadığını ayrı gayrı durumunun bulunmadığını vurgusu olarak görülmüştür.Tandır ekmeğini tiridin altına doğramak, aslında ekmek kırma davranışına karşılık gelmektedir. Tirit Yemeğinin Yapılışı ise şöyledir şimdiden afiyet olsun ;
MALZEMELER:
500gr. Halis Mulis Balıkesir Eti Kuzu Kuşbaşı
4 Adet Adet Tırnak Pide
1 Su Bardağı Yoğurt
1 Yemek Kaşığı Tereyağı
1 Yemek Kaşığı Domates Salçası
2 Diş Sarımsak
1 Çay Kaşığı Karabiber
1 Çay Kaşığı Tuz
1 Adet Defne Yaprağı
YAPILIŞI:
Halis Mulis Balıkesir Eti Kuzu Kuşbaşı etinizi düdüklü tencereye alın ve üzerine iki su bardağı su ekleyin.
Tuz, karabiber, defne yaprağınıda atıp kapağını kapatın ve 30-40 dakika arası etler lif lif ayrılacak kıvama gelene kadar pişirin.
Diğer yandan 4 adet tırnak pideyi küp küp doğrayın, kıtır kıtır olması için 15 dakika kadar fırına atın.
2 diş sarımsağı ezip yağurda ekleyin ve içerisine 2-3 yemek kaşığı kadar su ekleyin ki yoğurdunuz akışkan olsun daha sonra hepsini iyice karıştırın.
Pişen etlerin suyunu süzüp ayrı bir kaseye alın. Etleri soğumadan lif lif ayırın.
Tereyağını eritin ve salçanızı ekleyin.
Kıtır kıtır olan pideleri çukur bir tabağa alın ve ayırdığınız et susuyla ıslatın
Üzerini lif lif ayırdığınız etlerle doldurun etlerin üzerine yoğurdunuzu gezdirin ve en üstüne de hazırladığınız salçanızı ve maydanozunuzu ekleyip servis edebilirsiniz.
Hatice Şirin Uyanık
Hadjimoukoff
Yazar-Araştırmacı-Şair-Ressam-Bestekar-Spiker-Mezzo Soprano-Eğitmen-Traveler-Proje Koordinatör&...
Yorum yapın