Kuva-yı Milliye Şehri Balıkesir’imiz Hak Ettiği İstiklal Madalyası’nı Bekliyor!

Bünyesinde kurduğu Kuva-yı Milliye’nin direnişiyle işgalci Yunan’ı 13 ay bölgede hapseden Balıkesir’in, kurtuluşunun 100. yılında, hak ettiği İstiklal Madalyası’na kavuşmasını bekliyoruz. Yalnız Balıkesirliler değil, Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasında Kuva-yı Milliye’nin büyük değerini bilen bütün milletimiz de Balıkesir’in onurlandırılmasını bekliyor.

Balıkesir, Milli Mücadele’nin simge şehirleri arasındadır. Balıkesir’in “Kuva-yı Milliye Şehri” olarak isimlendirilmesi, 15 Mayıs 1919 günü İzmir’in Yunanlar tarafından işgal edilmesi üzerine ilk mücadele ateşinin Balıkesir’de örgütlenen Kuva-yı Milliye tarafından yakılması nedeniyledir. Batıdaki Kuva-yı Milliye’nin düşmanı 13 ay boyunca Anadolu içlerine ilerlemekten alıkoyması da Ankara Hükümeti tarafından düzenli ordu oluşturulması için zaman kazandırmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın zafere ilerlemesinde bu olgunun değeri büyüktür.

Balıkesir Kuva-yı Milliye’nin Kuruluşu

İzmir’in işgali, verilen büyük kayıplara rağmen bir direnişle karşılaşmamıştır. Bunda, yıllardır savaşan Osmanlının arka arkaya gelen yenilgilerinden dolayı halkın umutsuz ve teslimiyet içinde olması, ama bundan önemlisi, İstanbul Hükümeti’nin kendi gelecek kaygısı ile işgale direniş gösterilmemesi için yaptığı görev ve yetki değişiklikleri rol oynamıştır. İşgalden birkaç ay önce, İzmir Valisi Nurettin Paşa (Sakallı) tarafından düzenlenen Müdafaa-i Hukuk Kongresi’nde düşman birliklerinin İzmir’e çıkmasına askeri güç kullanarak engel olunacağı açıklanmıştır. İstanbul Hükümeti ise 15 Mart 1919’da İzmir’i savunacak vatansever Paşa’yı görevden alarak yerine, İzmir’i direnmeden düşmana teslim edecek olan Kambur İzzet’i vali olarak atamıştır. İzmir’den sonra Aydın ve Manisa’daki işgale de karşı konulmamıştır.

Balıkesir’de ise durum çok farklı gelişmiştir. İzmir’in işgal edildiğini öğrenen Belediye Başkanı Keçecizade Mehmet Emin Bey derhal halkı Okuma Yurdu’nda toplantıya çağırmış ve toplantıda işgalin büyük devletler nezdinde protesto edilmesi kararlaştırılmıştır. Alacamescit’te eşrafın geniş katılımıyla yapılan toplantıda, işgalin protestolarla engellenemeyeceği, fiilen harekete geçmek gerektiği görüşülmüş ve bunun üzerine, ileride “41 bayrak adam” olarak anılacak Kuva-yı Milliye Heyeti seçilmiştir. Vatanseverler büyük fedakârlıklarla çalışarak milli teşkilatın genişlemesini ve kuvvetlenmesini sağlamıştır. Balıkesir’de oluşturulan milli teşkilat Soma, Akhisar, Salihli, Alaşehir’e kadar uzanan milli kuvvetlerimizin faaliyetlerini de düzenlemiştir.

Balıkesir Kuva-yı Milliyesinin Devlet Gibi Aldığı Kararlar

 

 

Balıkesir Kuva-yı Milliye Merkez Heyeti bir devlet gibi hareket ederek Milli Mücadele’ye başlamıştır. Heyet, 28 Mayıs 1919 ile 23 Mart 1920 tarihleri arasında Balıkesir’de birçok kongre tertiplemiştir. Alınan kararlarla halka vergi konmuş, asker toparlanmış, seferberlik ilan edilmiş, güvenlik sağlanmış, diplomatik temaslarda bulunulmuştur. Bütün bunlar düşmana karşı koyabilmek amacıyladır. Balıkesir’deki faaliyetleri halka duyurabilmek için Balıkesir Ses, Doğru Söz gibi gazeteler çıkarılmış, tüm dünyaya Türk Halkı’nın işgal ve esareti kabul etmeyeceği gür bir sesle duyurulmuştur.

41 Bayrak Adamdan Birisi: Zarbalı Hulusi Bey

Balıkesir’de Kuva-yı Milliye’yi kuran 41 Bayrak Adamdan birisi Zarbalı Hulusi Bey’dir. TBMM II. Dönem Karesi (Balıkesir) Milletvekilliği de yapan Hulusi Bey, Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. Hulusi Bey kumandasında evlerden silahlar toplanmış ve halktan asker kaydedilerek 130 kişilik milli müfreze kurulmuştur. Bu müfreze 4 Haziran 1919 tarihinde, camiden aldıkları büyük bayrakları dalgalandırarak atlarıyla cihada çıkmışlar ve Bergama yakınlarında, İzmir’i işgal edip Anadolu’nun içlerine doğru ilerleyen Yunan işgal kuvvetlerini hezimete uğratmışlardır. Soma ve Bergama cephesinde bir yıl direnmişlerdir.

Ayvalık Cephesinin Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya

Yunan-İngiliz savaş gemileriyle getirilip Burhaniye’de karaya çıkarılan Yunan taburuna karşı 172. Piyade Alayı Komutanı Ali Çetinkaya, Ayvalık’ın doğu sırtlarında savunma yapmıştır. Bu hareket, Milli Mücadele’de ordunun attığı ilk kurşun sayılmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk Ayvalık Cephesinin kuruluşu hakkında Nutuk’ta şunları söyler:

“Yüksek Heyetinizce de bilinmektedir ki, Yunanlar İzmir’e çıktıkları zaman, orada 17. Kolordu Komutanı olarak karargâhıyla birlikte (Ali) Nadir Paşa bulunuyordu. Kuvvet olarak Yarbay Hürrem Bey komutasında 56. tümenin iki alayı vardı. Bu kuvvet, özellikle Kolordu Komutanının emriyle, düşmana karşı koymaksızın, büyük hakaretler altında Yunanlara teslim olmuştur. Bu tümenin bir alayı (172. Alay) Ayvalık’ta bulunuyordu. Komutanı Yarbay Ali Bey’di.

Yunan ordusu işgal alanını genişletirken Ayvalık’a da asker çıkardı. Ali Bey Yunan kuvvetine karşı 28 Mayıs 1919’da savaşa girdi. Bu tarihe kadar Yunan birlikleri hiçbir yerde ateşle karşılık görmemişti. Aksine, bazı şehir ve kasabaların halkı korkutulmuş, İstanbul Hükümetinin emirlerine uyarak, idare amirleri başta olmak üzere, Yunan birliklerini özel heyetlerle karşılamışlardı. Ali Bey’in Ayvalık bölgesinde muharebe cephesi kurması üzerine, yavaş yavaş Soma’da, Akhisar’da, Salihli’de milli cepheler oluşmaya başlamıştı.”

Yarbay Ali Çetinkaya Ayvalık’ın da işgal edileceğini görerek hazırlığa başlamıştır. Ayvalık Kaymakamı Osman Nuri işgalcilerle işbirliği içinde olduğundan, fazla silahları ve cephaneyi güvenilir bulduğu Kozak nahiyesine nakletmiştir. Halktan Kuva-yı Milliye oluşturmak üzere çalışmalara başlamıştır. İzmir’in işgalinden 15 gün sonra Yunan ordusu Ayvalık’a çıkmıştır. 28 Mayıs günü Ayvalık Kaymakamı Osman Nuri, Gömeç tarafına kaçmıştır. 29 Mayıs günü Ali Bey komutasında yapılan saldırı, Yunanların Anadolu’yu elini kolunu sallayarak işgal edemeyeceğinin ilk işareti olmuştur.

Kurtuluş Savaşımızda ilk asker kurşununu atan, Ali Çetinkaya’dır.

 

 

Kuva-yı Milliye Kahramanlarıyla İstiklal Madalyası’nı Hak Eden Balıkesir

Balıkesir’de yakılan Kuva-yı Milliye ateşi, Milli Mücadele’nin en önemli halkalarından biridir. Milli Mücadele’de ilk asker kurşunu 29 Mayıs 1919’da Ayvalık’ta, son asker kurşunu 17 Eylül 1922’de Bandırma’da atılmıştır.

Balıkesir halkının uzun süredir beklediği İstiklal Madalyası, Balıkesir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü onuruna artık Balıkesir’e gelmelidir. İstiklal Madalyası, Balıkesir Kuva- yı Milliye şehitlerimize borcumuzdur.

Derneğimiz Balıkesir’in haklı isteğinin yanındadır. Derneğimizin bölgedeki üç Şubesinde, Balıkesir ilimize kurtuluşunun 100. yılında İstiklal Madalyası verilmesi için imza masaları açılacaktır. İlk imza masası, Yarbay Ali Çetinkaya’nın, Kurtuluş Savaşının ilk asker kurşununu attığı Ayvalık’taki CKD Şubemizde açılacaktır. Hemen ardından, “Kuva-yı Milliye” adının, ilk kez milislerin kollarına taktıkları beyaz pazubente yazıldığı Edremit’teki ve “Kuva-yı Milliye Şehri” Balıkesir merkezdeki CKD Şubelerimiz imza masalarını açacaklardır.

Bugün, “Kuva-yı Milliye Ruhu” sözünü ağızdan çıkarmak kolaydır; “Kuva-yı Milliye Ruhu”nu hayata geçirmek ise Türkiye’nin emperyalizme karşı çağımızda devam eden bağımsızlık mücadelesinde sınanmayı gerektirir. Cumhuriyet Kadınları Derneği bu sınavdan defalarca geçmiş olmanın gururunu taşımaktadır.

Cumhuriyet Kadınları’nın Kuva-yı Milliye Ruhu ile başlattığı “Balıkesir’imiz Hak Ettiği İstiklal Madalyası’nı Bekliyor!” imza kampanyasına tüm yöre halkımızın katılacağından eminiz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

Cumhuriyet Kadınları Derneği Balıkesir Şube Başkanı

Eliz Ece Albayrak