Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde, işçiler gürgen, kayın ve meşe odunlarından mangal kömürü elde ederek tahrip olan ağaçları ekonomiyle kazandırıyor.

Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde, işçiler gürgen, kayın ve meşe odunlarından mangal kömürü elde ederek tahrip olan ağaçları ekonomiyle kazandırıyor.
Düziçi ilçesine bağlı Karkın Mahallesi Küçük Uyuzluk Bölgesinde, mahalle ve çevresindeki tarlalardan tarım ve orman bölge müdürlüğünden aldıkları izinlerle orman içerisindeki tahrip olan ağaçları ve çalıları toplayan işçiler, oluklarla aşağıya indirip mahallede belirledikleri alanda kömür üretimi için topladıkları odun ve çalıları düzenli bir şekilde yığıyor. Üstü önce kurumuş dallarla, sonra da toprakla atılarak yakılan odunlar ocaklarda 15 ile 20 gün arasında, yakılan odunlardan mangal kömürü elde ederek tahrip olan ağaçları ekonomiyle kazandırıyor. Yaklaşık 40 kişiye istihdam oluşturan kömür ocaklarının her birinden yaklaşık 7-8 ton arası kömür elde ediliyor.
Ormanlara işe yaramayan dalların budama işlemi yaparak bunları kömür haleni dönüştürerek ülkemiz ekonomisine katkı sağladıklarını söyleyen Abdül Kadir Eren, 'Ormanlarda işe yaramayan, bakımını yapıp, kötüsünü kesip ondan sonra ormandan aşağı indiriyoruz oluklarla 200 metre, 300 metre traktör yoluna indirdikten sonra traktörü yükleyip ocaklara getiriyoruz. Üstünü örtüp ateşimizi bıraktıktan sonra 15-20 gün ateşte kalıyor. Soğuduktan sonra çıkarıp piyasaya Türkiye’nin neresinde olursa olsun malımızı gönderiyoruz ülkemize hem milletimize bir katkımız oluyor. Meşenin dalından demircik deriz meşe türünden onun dalından, eğrisinden, büyüsünden işte ormanın şeklini bozanlardan alıyoruz. Yerel kömürümüz daha iyi, meşeden daha iyi kömür çıkıyor normal, ithal kömürlerinden kıyasladığı zaman bizim kömürümüz yüzde 80 kalorisi fazla yerli malımız yani her şey gözümüzün önünde oluyor. Hiçbir artığı yok incesinde şu parmağımın büyüklüğünde olan odundan dahi biz ürün çıkarıyoruz kömür çıkarıyoruz Hiçbir şey zayiat gitmiyor. Aşağı yukarı 4 ayı buluyor malı kesip biraz kuruması lazım kuruduktan sonra zaten onları ocağa koyup yakıyoruz. Önce ağaçlarımızın dallarını buduyoruz tahrayla motorla bunu borularla ormana zara vermeden getiriyoruz. Yaklaşık 200-300 metre yükseklikten getiriyoruz. Burada görülen kömürler soğumuş kömürler soğuması için üstüne bir hafta poşeti çekiyoruz ateşi boğsun diye burada kömürler buharından boğularak üzerindeki poşetle bir hafta sonra kömürümüzü ocaktan çıkarıyoruz' dedi.
Ormanda zarar görmüş dalları kullanarak kömür elde ettiklerini söyleyen Mehmet Dağseven, ’’Ormanda bulunan çürük olan dalları kesiyoruz onları kesiyoruz sonra budama yapıyoruz. Sonra borularla onları aşağıya taşıyoruz. Aşağıda odunları çattıktan sonra yakıyoruz ve kömür elde edip ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz' dedi.