İzmir’in Aliağa ilçesinde kiracı Mehmet Nezih Artuk ile ev sahibi arasında yaşanan kira bedeli ve evin tahliyesi ile ilgili anlaşmazlık arabuluculukla çözüldü.

İzmir’in Aliağa ilçesinde kiracı Mehmet Nezih Artuk ile ev sahibi arasında yaşanan kira bedeli ve evin tahliyesi ile ilgili anlaşmazlık arabuluculukla çözüldü.
Aliağa’da, kiracı Mehmet Nezih Artuk ile ev sahibi arasında kira bedeli ve evin tahliyesi konuşunda anlaşmazlık oluştu. Taraflar arasındaki anlaşmazlık arabuluculukla çözüldü.
Ev sahibinin avukatı Özlem Şan Oğuzhan, süreç hakkında yaptığı açıklamada, 'Ev sahibi benim müvekkilim. Nezih Bey de onun kiracısı. Hem tahliye konusunda hem kira bedeli konusunda aramızda bir anlaşmazlık vardı. Müvekkilimin ihtiyacı var eve taşınmak istiyordu. Bu konudaki yasanın çıkması ile birlikte Arabulucu-Avukat İrfan Bey’e başvurduk. Yüzümüzü güldüren bir netice aldık. Yasa gereği artık ev sahibi kiracı uyuşmazlıkları bundan böyle arabuluculuğa tâbi. Arabuluculukla, karşılıklı anlayış çerçevesinde bu uyuşmazlığı çözdük. Herhalde Aliağa’da da bu konudaki uyuşmazlığı ilk biz çözdük. Bu konuda ilk olmanın da gururunu yaşıyoruz. Bu dönemin en önemli sorunlarından bir tanesi kira bedelleri konusunda ev sahipleri ve kiracıların anlaşmazlığı. Ben bir avukat olarak her iki tarafa da hak veriyorum. Evlerin kira bedelleri özellikle eski kiracılarda çok düşük kaldı. Kiracıya da hak veriyorum, kazandığı ücret ev kirasını karşılayacak boyutlarda değil. Bu anlamda bu konuların arabuluculukla çözülmesi fayda sağlıyor. Ben bir arabulucu değilim, arabuluculuk müessesesini bir kez daha tebrik ediyorum' dedi.
Arabulucu-Avukat İrfan Medet Akpınar, 2013 yılında başlayan arabuluculuk sürecinin 10. yılını doldurduğunu, bu süreç içerisinde kanunlarla pek çok uyuşmazlığın arabuluculuğun konusu ve dava şartı haline geldiğini belirtti. 7445 sayılı yasayla gelen 37. maddedeki değişiklikle birlikte artık kiracı-kiraya veren uyuşmazlıkları, kira tespiti, kira alacakları ve tahliyenin de dava şartı arabuluculuk kapsamına alındığını dile getiren Medet Akpınar, 'Bugün burada bulunan taraflar ihtiyari olarak bir arabuluculuk süreci yürüttüler. Kiraya verenin kiracısıyla olan uyuşmazlığı tahliye ve yeni uzayacak dönemde kira bedelinin tespit edilmesine ilişkindi. İyi bir süreç oldu. Ben her iki tarafa da çok teşekkür ediyorum. Arabuluculuğun özüne ve ruhuna uygun bir şekilde müzakere süreci yürüttüler. Arabuluculuk bir hak arama müessesesi değil. Taraflar çıkarları ve menfaatlerinin bir araya gelmesi noktasında bir uzlaşma arayışı içerisinde oldular. Nihayetinde güzel bir anlaşmaya imza attılar. Bu süreçte ben de elimden gelen katkıyı sunmaya çalıştım. Her iki tarafı da süreçteki iyi niyetleri, yaklaşımları, birbirlerine olan empati ve anlayış düzeyleri ile ilgili olarak tebrik ediyorum. İzmir’in Aliağa ilçesinde, benim bildiğim ilk kiracı-kiraya veren uyuşmazlığının arabuluculukla çözümlendiği bir uyuşmazlık oldu. Türkiye genelinde de yeni yeni uygulamalar olmaya başladı. Uygulamanın herkese örnek olmasını temenni ediyorum. Arabuluculukta esas amaç tarafların birbirini anlaması, dinlemesi, masada hal ve koşulları değerlendirip birlikte bir çözüm üretmeleri. Arabulucu bir karar verici değildir. Bu süreci yürüten tarafsız, bağımsız, Adalet Bakanlığı’nın yetkilendirdiği arabulucular olarak biz burada görev alıyoruz. Bu davada da elimizden gelen çabayı göstermeye çalıştık.' ifadelerini kullandı.

Kira güncellemesinin zamanı gelmişti
Kiracı Mehmet Nezih Artuk da sonuçtan memnun olduğunu ifade ederek, 'Ev sahibimle aramızdaki anlaşmazlığı arabuluculuk sayesinde çözdük. Karşı tarafın avukatı Özlem Hanım ve arabulucumuz İrfan Bey bir araya geldiler, ortak bir noktada anlaştık. Her iki taraf da sonuçtan mutlu. Kira güncellemesinin zamanı gelmişti. Kira güncellemesinin altında bir rakamda anlaşarak bir yıl sonra evin tahliye edilmesine karar verdik' diye konuştu.