Yargıtay’ın, Sakarya’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada verilen mahkumiyet ve beraatlere ilişkin bozma kararlarının ardından 70’i tutuklu 145 sanığın yeniden yargılanmasına başlandı. Bu hususa binaen tutuksuz ile tutuklu sanıklar ve avukatları mahkemeye Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarda bulundu. Duruşma yarın, tutuklu sanıkların Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarını sunmasıyla devam edecek.
Sakarya’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada verilen mahkumiyet ve beraatlere ilişkin bozma kararlarının ardından 70’i tutuklu 145 sanık tekrar hakim karşısına çıkmaya başladı. Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu’nda yoklama ve kimlik tespiti sonrasında duruşma başladı. Duruşmada tutuksuz sanıklar ve avukatları mahkemeye Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarını sunmaya başladı. Tutuksuz sanıklar, önceki savunmalarını tekrar ettiklerini, Yargıtay bozma ilamındaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini buna binaen de beraatlerini talep etti. Sanık avukatları ise müvekkillerinin beyanlarına katıldıklarını Yargıtay’ın bozma ilamına direndiklerini aktararak müvekkillerinin beraatlerini talep etti.

Tutuksuz ve tutuklu sanıklar Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarda bulundu
Bahse konu olan hususa ilişkin mahkemede beyanlarda bulunan tutuksuz sanık M.K., 'Önceki savunmalarımı aynen tekrar ederim. Yargıtay bozma ilamındaki aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Yine celse arası dosyaya gelen evraklarda aleyhimde olan hususları da kabul etmiyorum. Benim FETO silahlı terör örgütüyle bir irtibatım yoktur. Ardışık arama iddiasına ilişkin olarak aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Tanık beyanlarına ilişkin olarak da ayrıca aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Terör örgütü ile bir iltisakım ve irtibatım yoktur. Halihazırda askeri görevlerim devam etmektedir. Bu aşamada beraatimi talep ediyorum' derken tutuksuz sanık M.Ö., 'Önceki savunmalarımı aynen tekrar ederim. Yargıtay bozma ilamındaki aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Olay günü görevde değildim. İstirahatteydim. Saat 23.00 sıralarında karakola geldim. Tankları görmedim, darbeden haberdar değildim' dedi.

'İddianame ve Yargıtay kararı içeriğindeki detaylandırmalar faklıdır'
Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanda bulunan tutuklu sanık E.M., 'Öncelikle Yargıtay’ın karar içeriğine göre, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı personellerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. İddianame ve Yargıtay kararı içeriğindeki detaylandırmalar faklıdır. Valiliğe gittiğime ilişkin iddialar hatalıdır. Bunun dikkate alınmasını talep ederim. Diğer bir husus tutuklanmam sonrasından bugüne kadar isnat edilen fiilimin veya fiillerimin ne olduğu açıkça ortaya konmamıştır. Bu aşamada beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum' diye konuştu.

'Yargıtay ilamında kopyalama hatası olduğunun kanaatindeyim'
Tutuklu sanık Ü.A., 'Yargıtay ilamında kopyalama hatası olduğunun kanaatindeyim. 24-25 sayfalara bakıldığında iddia edilen eylemlerde hata olduğu kanaatindeyim. Bozma öncesi talep etmiştik ancak olumlu sonuçlanmamıştı. Sıkıyönetim direktifinin iptal edilmesi ve emirlerin uygulanmaması yönünde ben ilçe jandarma mesaj çekmiştim. Buna dair çekilen mesajı içeren dökümü mahkemeye ibraz ediyorum. Ne zaman, nerede olduğuna dair dosyadaki kayıtlara dikkat edilmesini talep ediyorum. Bu aşamada beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum' şeklinde konuştu.

'Emniyet alınacak diye valiliğe gönderildim'
Tutuklu sanık İlyas Akıllı, 'Ben sadece kışla mutfağında çalıştım. Kışla dışında iken alarm tatbikatı denilerek kışlaya çağırıldım. Emniyet alınacak diye Valiliğe gönderildim. Kimseyle karşı karşıya gelmedim. O gün komutan olan kişilerin kandırmasıyla iradem dışında bu olaya çekildim. Bu aşamada beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum' ifadelerini kullandı.

'Tatbikat var denilerek çağrıldık ve kışlaya geldik sonrasında Valiliğe gittik'
Tatbikat olduğu bilgisini alarak kışlaya gittiğini aktaran tutuklu sanık Latif Kuru, 'Uzman çavuş rütbesindeydim. Tatbikat var denilerek çağrıldık ve kışlaya geldik sonrasında Valiliğe gittik. Olayın tatbikat olmadığı anladığım an babama telefon ettim. O an M.P. ile birlikteydik, bu da kamera kayıtlarıyla sabittir. Babam ev bıraktı, oradan kışlaya geri döndüm. Gece 03.00’e kadar kimseyi kışladan hareket ettirmedik. 16.07.2016 tarihinde polise bizzat giderek ifade verdim. Adli kontör şartıyla serbest bırakıldım. 2018’de Suriye’de operasyonlara katıldım. 2021 Aralık’da sözleşmem bitti, başka bir ilde itfaiye personeli olarak göreve başladım. Bunların dikkate alınmasını, tahliyemi ve beraatimi talep ederim' dedi.
Tutuksuz sanıklar ve avukatları mahkemeye Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarda bulundu. Duruşma yarın, tutuklu sanıkların Yargıtay’ın bozma ilamına ilişkin beyanlarını sunmasıyla devam edecek.

Ne olmuştu
Yapılan inceleme çerçevesinde mahkeme ‘Anayasayı ihlal’ suçunda eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ve Albay Ahmet Üzer’e verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını, sanıklardan Fatih Gümüş, Hakan Güler ve Emrah Boyalı’ya verilen ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ suçundan 12 yıl 6’şar ay hapis cezasını onarken, sanık İsmail Şenyüz’ün ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezasını hukuka uygun buldu. Ayrıca 3. Ceza Dairesi ‘Anayasayı ihlal’ suçundan 71 sanık hakkında verilen beraat kararını da onadı. Mahkeme, 94 sanık hakkındaki ‘Anayasa’yı ihlal’ suçundan beraat kararları ile 52 sanığa ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçundan verilen mahkumiyetleri bozdu. 3. Ceza Dairesi ise darbe girişimine ilişkin ‘Anayasayı ihlal’ suçundan beraat eden 26 sanık ile ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklanan 52 sanık hakkındaki hükmü, kanunsuz emirler doğrultusunda valiliği ele geçirmek, ateş emri vermek gibi eylemlerle suçu ‘müşterek fail’ olarak gerçekleştirmeleri sebebiyle ‘Anayasa’yı ihlal’ suçundan mahkumiyete karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadığı için hukuka uygun bulmadı.
Ayrıca 3. Ceza Dairesi, Uğur Coşkun’a ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’, Ahmet Üzer, Bahri Gürhan, Ümit Ahlat, Emre Metin ve Adem Kapucu’ya ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan verilen cezaları, ‘Anayasa’yı ihlal’ suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği somut olayda sanıkların ayrıca bu suçlardan cezalandırılma imkanı bulunmadığı için ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği için bozdu.